Sayfalar

17 Aralık 2010 Cuma

Blog-note.

~


Selaam !
Blogumu nasıl özlemişim anlatamam size... 1 haftadır falan girmiyorum, kafamı kaşıyacak vaktim yok dedikleri bu olsa gerek diye düşündüğüm bir dönemdeyim. Aslında herşeyi yoluna koymaya çalışıyorum. Herşey çok monoton: Okul, dersler, sınavlar, sevdiğiniz çocuğa yavşayan en iyi arkadaşlar, aptal gibi hala sizi sevebileceğini düşündüğünüz eski sevgililer, sürekli kavga edilen anne-babalar, sıkılmak-bunalmak-herşeyden bıkmak, sabahın köründe uyanmak zorunda kalmak... Gerçekten aşk meşk işleri derken kendimi çok serbest bıraktım çook. Birini çok sevdim. O da beni seviyor gibiydi. Ama öyle aptal aptal hareketlerinden "ay kesin bana aşık ehikehi" şeysleri çıkartan kızlardanda değilimdir ben yani. Bildiğin yavşıyordu. İçime düşmediği kalmıştı. Siktir olup gitti oda. Şimdi hiç sevmiyorum. İlk defa birini bu kadar çok unuttum, çünkü tam o sırada kalbimi çalan başka bir çocuk çıkageldi ! İlk aşık olduğunuz zamanlar cidden çok güzeldir. Tatlı bir heyecan var içimde sürekli. Bu sefer sevdiğimin "insan" olduğundan emin olduğum için, daha bir mutluyum sanki. Onun dışında okul açıldığından beri bir bu hafta ders çalıştım herhalde. Ödev yaptım. Birde hergün yanflüt çalışıyorum, daha bu sene çalmaya başladım ama çabuk ilerlemek istiyorum. Mükemmel bir sesi var yanflüt'ün. Küçükken "bana bir masal anlat baba" şarkısını yanflütle çalan kıza hayranlıkla bakar dururdum. Küçüklükten geliyor yani bendeki bu yanflüt sevdası. Şimdi bende çalabileceğim, hihih ^^ Bu arada, hayatındaki gelişmeleri yazmaya başlayınca insan baya kafa sikiyor, dizginleyemiyor kendini. Bunu anladım. Birde noel baba gibi gülmeyiniz. Bkz; Hohoh. İtici yani. Evet. Nerde kalmıştık? Iı şey. Artık eskisi gibi, hatta eskisinden daha sık blog yazacağım.


Umarım bu sefer notlarımı toparlayabilir, aşk konularınıda yine yüzüme gözüme bulaştırmam ^^ 
Kadersizlik, kısmetsizlik dedikleri bu mudur? Budur. :P


Sizi seviyoruum. İçimi döktüğüm blogumuda. (L)


MUCK.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder